Duyurular

Oyun Oynamanın Çocuklar İçin Önemi

Oyun Oynamanın Çocuklar İçin Önemi   Çocuk, hayatına katkıda bulunabilecek birçok davranışı ve bilgiyi oyun yoluyla öğrenir. Ebeveynler nasıl ki çocuklarının beslenme, barınma, dinlenme gibi temel ihtiyaçlarını gideriyorlarsa, oyun da çocuk gelişimi için gerekli bir ihtiyaçtır. Oyun, çocuğun kendini ifade etmede, yeteneklerini keşfetmede, motor becerilerini geliştirmede, zihinsel, duygusal ve dil gelişimini sağlamada en etkili yöntemdir. Oyun, çocuğun dilidir. Henüz konuşamayan, kendini ifade edemeyen, ihtiyaçlarını dile getiremeyen bir çocuk oyun aracılığı ile içsel motivasyonunu dışa yansıtır.   Çocuk Oyun Sırasında Ne Öğrenir? Oyun, çocuğun kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat verir, aynı zamanda birçok anne-baba tarafından çocuğun kendisini oyaladığı eğlenceli saat olarak görülmektedir. Burada önemli olan nokta, çocuğun kendisini oyalama becerisini geliştirirken hem eğlenmesi hem de kendisini geliştirmesidir.

Devamı

Çocuklar Hangi Yaşta Hangi Korkuları ve Kaygıları Yaşar?

Çocukların, canavarlardan doğal afetlere kadar çeşitli konularda endişeleri vardır. Bu endişeler rastgele biçimde ortaya çıkabilir ya da günlük olaylar tarafından tetiklenebilir. Çocukların dünyaya ve dünyanın içindeki canlılara dair artan farkındalıkları ve olabilecek kötü şeyleri tahmin etme yetileri telaşlanmalarına sebep olabilir. Çocukların sahip olduğu korkuların çoğu varoluşsaldır, yani bu korkular çocuğun ayrı bir birey olarak büyüyor ve gelişiyor olmasından kaynaklanır. Ayrılık deneyimi, tüm deneyimler arasında en etkili olanıdır ve beynin duygusal merkezini harekete geçirerek korku duygusunu tetikleyebilir. Çocuklar giderek daha bağımsız hale geldikçe, kendilerine bakım veren insanlara da daha az bağımlı hale gelirler ve bu durum kaygılanmalarına yol açabilir. Bu korku, çocuklar büyüdükçe farklı şekillerde ortaya çıkabilir ancak temelde aynı sorun yatar. İnişli çıkışlı hallerimize neden olan endişelerimiz ve korkularımız, insan olmanın bir parçasıdır. Hatta, beyin enerjimizin önemli bir kısmı gelen bilgilerin tehdit içerip içermediğini değerlendirip vücudumuza sinyaller göndererek harcanır. Korktuğumuzu veya bilinçli farkındalığımızın dışında çalışan bir duygusal bilince sahip olduğumuzu her zaman fark edemeyiz. Kaygı ile ilgili çalışamalar yapan, dünyanın önde gelen nörobilimcilerinden Joseph LeDoux, bazı zamanlarda korkuyla dolup taşmamıza rağmen nutkumuzun tutulmasının mümkün olabileceğini göstererek bunu kanıtlıyor.    Çocuklarda yaygın olarak görülen korku ve kaygılar Bu liste, çocukların farklı dönemlerde yaşayabileceği bazı korku ve kaygıları içeriyor. Unutmayın, bunların çoğu, yaşadıkları gelişimsel değişimlerden ve henüz yeterince olgunlaşmamış olmalarından kaynaklanıyor.   0-6 ay: Bebekler, beklenmedik ve şaşırtıcı olduğu için yüksek sesten korkabilirler. Ebeveynlerinden fiziksel olarak ayrılmak, onları görememek veya duyamamak, beyinlerinin nesne sürekliliği algısından sorumlu kısmı henüz tam gelişmediği için bebeklerde korkuya sebep olabilir. Nesnelerin zaman ve mekanda kalıcı olduğunu anlayamamaları sebebiyle, iletişim kaybı yaşadıkları bu kişinin geri döneceğini de bilemezler. 7-12 ay: Bu dönemde bebekler, nesnelerin kalıcı olduğunu ve nedenselliği anlamaya başlarlar. Ebeveynlerinin gidince geri döneceğinin ve yaptıkları şeylerin başkalarının eylemleri üzerinde etkileri olduğunun farkına varırlar. Örneğin, ağladıklarında birinin onları almaya geleceğini bilirler. Bu dönemde, beyinleri tek bir kişiyi birincil bakıcıları olarak algılayacak kadar geliştiği için bebeklerin değişik tepkiler verdikleri görülebilir. Bu durum, düzenli olarak temasa geçmedikleri insanlara karşı utangaç davranmalarına ve birincil bakıcılarının yanında olmak istemeyi tercih etmelerine yol açabilir. Genellikle, yüksek sesten ve aniden beliren nesnelerden korkmaya devam ederler. 1 yaş: Bu yaşta, ebeveynlerden ayrılmak telaşa ve korkuya sebep olabilir ve bu durum 6 yaşına kadar devam eder. Küçük çocuklar bakım için ebeveynlerine muhtaçtır ve bu yüzden onlardan uzak kaldıklarında telaşa kapılabilirler. Bir yerlerini incittiklerinde ya da tuvalet sifonu gibi yüksek sesler duyduklarında korkabilirler. 2 yaş: Bu yaştaki küçük çocuklar sıklıkla hayvanlardan ve büyük nesnelerden korkma eğilimindedirler. Kendi boyutları küçük olduğu ve hayvanlara ve büyük nesnelere dair anlayışları gelişmemiş olduğu için korku seviyeleri yükselir. Karanlık odalardan korktuklarını ifade edebilirler ve geceleri ayrı odalarda uyumak epey zorlu bir hal alabilir. Küçük çocuklar en çok düzen ve rutin olduğu takdirde rahat hissederler, yani çevrelerindeki büyük değişimler de potansiyel endişe kaynağı durumundadır. 3-4 yaş: Beyinlerindeki artan gelişmelerle birlikte, küçük çocukların hayal gücü ve kendilerinin veya başkalarının başına kötü şeyler geldiğini öngörme yetileri de artabilir. Gördükleri rüyalar, canavarlar ya da başka korkunç unsurlarla daha canlı hale gelebilir. Hayvanlardan, maskelerden, karanlıktan korkabilir ve gecenin bir yarısı kaygılanarak teselli edilmek için yanınıza gelebilirler. Bu dönemde sıkça kurdukları "Kendim yaparım," veya "Hayır, ben yapacağım!" gibi cümlelerinden de anlaşılacağı gibi, artan bağımsızlıkları, ebeveynlerinin yardımı olmadan hareket etme isteklerini de artırır.   5-6 yaş: Bu çağda çocuklar fiziksel olarak zarar görmekten ve "kötü insanlardan" korktuklarını dile getirebilirler. Gerçekte olmayan kötü şeyleri hayal etmeye başladıkları zaman, oynadıkları oyunlar da bu konularla ilgili olabilir. Hayaletler, cadılar ya da doğaüstü başka varlıklar ile ilgili kaygı duyduklarını ifade edebilirler. Gök gürültüsü ve şimşek de onları ürkütebilir. Kendi başlarına kalmak ya da yalnız uyumak, ayrı bir kişi olarak gelişimlerini henüz tamamlamadıkları için endişe verici olabilir. 7-8 yaş: Yalnız kalma korkusu sıkça görülür. Kendi başlarına oynuyor olsalar dahi yanlarında birinin olmasını isteyebilirler. Ölümden bahsedebilirler ve araba ya da uçak kazaları gibi kendilerine zarar verecek şeylerden endişelenmeye başlayabilirler. Karanlık korkusuyla mücadele etmeye devam ederler. 9-12 yaş: Bu yaştaki çocuklar, sınav ve test korkusu gibi okuldaki performansları ile ilgili endişelere sahip olabilirler. Sakatlanmaktan ve ölmekten korkmanın yanı sıra dış görünüşleri de onlar için bir kaygı sebebi olabilir. Daha bağımsız ve sosyal biri haline geldikçe, kendilerini başka insanlarla karşılaştırmaya da başlarlar ve bu da kaygılanmalarına yol açabilir. Bazı çocuklar çocukluk çağını geride bırakmaya hevesli gözükse de, büyümekten şikayet edebilir ve bunu istemediklerini dile getirebilirler. Çocuklar, kendilerini anlamak için akranlarına yönelirler, dolayısıyla bir çocuk akranları hakkında ne kadar çok düşünürse, o kadar çok endişelenir.     Ergenlik: Ergenler için kafa karışıklığı, kaygı ve korkunun kaynağı kişisel ilişkiler olabilir. Sosyal bir varlık olarak hayatlarını sürdürmeye çalışsalar da, okul sorunları ve arkadaşlık ilişkileri ile ilgili evdeki yetişkinlerin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Dünyaya dair artan farkındalıkları ile birlikte yetişkinliğe yaklaştıkça politik meselelerle ilgili korkularını dile getirebilirler. Bazı ergenlerin, bu dönemde sahip oldukları korkuları azaltmak için batıl inançlara yöneldiği de görülebilir. Nasıl bir geleceğe sahip olacaklarını tahmin etmeye çalışmak, doğal afetler ve büyüme süreciyle alakalı diğer konular da endişe verici olabilir. Çocuklar bu kaygılarla nasıl baş edebilirler? Küçük çocukların korkuları, onlara güvence sağlayan ve endişelerini gidermeye çalışan şefkatli ebeveynleri ile kurdukları ilişkiler sayesinde hafifler. Çocuklar büyüdükçe, artan olgunluk seviyeleri korkularıyla yüzleşebilmeleri için cesaretli olmaları ve gözyaşı dökmeleri gerekeceği anlamına gelir. Büyüme süreci, güven duyabilecekleri yetişkinlerin yardımıyla ilerleyebilir. 1.İlişkiler – Çocuklar kaygılandıkları zaman, ihtiyaç duydukları desteğin kaynağı en yakın bağlarıdır. Çocukların endişelerini dinlemek, hislerini kabul etmek ve onların yanında olmak korkularını hafifletmeye yardımcı olur. Yanlarında olmak; onları tüm dikkatinizle dinlemek ve problemlerini çözmek ya da söylediklerini reddetmek yerine çocuklarınızdan duyduklarınızla ilgili düşünüp taşınmanız anlamına geliyor. Çocuğunuzun korku ve kaygıları sürekli ve kronik bir hal aldıysa, kaygıyla baş etme yöntemlerine başvurmak gerekli olabilir. 2.Korkuyla oynamak – Çocukların uyarı sistemlerinin gelişmesinin bir yolu, etraflarındaki dünya ile etkileşime geçmeleridir. Ürkseler, korku belirtileri gösterseler bile bu duygulara sebep olan deneyimleriyle oynama becerileri, duygu yoğunluğunu azaltmaya yardımcı olur. Çocuklar oyun oynadıkça, beyinleri sinyalleri birleştirebilir ve korkunun duygusal sistemlerini ele geçirme ihtimali de düşer. Bu durumlarda yardımcı olabilecek geleneksel oyunlara örnek olarak saklambaç, ce-e oyunu, kutu oyunları ve risk ile korku içeren hikaye anlatma oyunları verilebilir. 3.Cesaret – 5 ila 7 yaşın altındaki çocukların, prefrontal kortekslerindeki entegrasyon eksikliği nedeniyle cesaret gösterme yetileri yoktur. Tek seferde yalnızca bir yoğun duyguyu hissedebilirler, bu yüzden korkuları onları bunaltabilir ve çocuklar sinirlenebilir, karşı koyabilir veya saldırganlaşabilirler. 6 yaşındaki ve daha küçük çocukların yeni ya da korkutucu deneyimlere güvendikleri birinin desteğiyle adım atmaları daha iyi olacaktır. Neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiği ile ilgli kararlarını korkunun yönetmesine izin vermemeleri son derece önemli. Daha büyük çocuklar için, canlarını sıkan şeyi dile getirmelerine yardımcı olmak işe yarayacaktır. Onları korkutan şeyi ifade edecek kelimeleri bulabildikleri zaman, telaşlanmalarına sebep olan durum karşısında daha cesaretli olmalarına yardımcı olacak isteklerini daha etkili bir şekilde dile getirebilirler. 4.Gözyaşı – Korkular, çocukların onları endişelendiren şeylerle ilgili üzüntülerini ifade etmelerine yardımcı olarak da hafifletilebilir. Örneğin, onlarla her zaman oynamak istemeyen bir arkadaşlarından bahsedebilirler. Bazen yapılacak tek şey ağlamak ve hayal kırıklıklarıyla yüzleşmektir. Bu, kişinin korkularının giderek azalmasına ve endişelerine karşı daha dayanıklı olmasına yol açacaktır.   Beyin, ayrılığın öngörülmesi ya da gerçekleşmesi durumunda harekete geçmesi gereken karmaşık bir uyarı sistemidir. Çocuklar büyüdükçe, korku ve kaygıları da artan gelişimlerine benzer şekilde değişimler gösterir. Hayatlarındaki yetişkinlerin rolü; onlarla derin ilişkiler kurmak, onları dinlemek ve korkularını kabul etmek, temkinli olmalarına yardımcı olmak, gerektiğinde ağlamalarını ve cesaretli davranmalarını sağlamaktır.     ÇOCUKTA KORKU orku, yaşamın olağan ve doğal bir parçası, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü gibi bir duygudur. Korku insanların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri en doğal tepkidir. Aslında her korku kendimizi savunmamızı sağlayan bir mekanizmadır ve anlamı vardır. Bulunduğumuz duruma uygun tepki vermemizi, bizi tehdit edici bir durum karşısında kendimizi korumamızı sağlar. Yaşamımızın belirli dönemlerinde ortaya çıkar ve gelişir. Genellikle yeni olan her şey insanı korkutur. Çocuğun güçsüzlüğü ve bilmediklerinin ne kadar çok olduğu düşünülürse ilk yıllarda korkularının çok olması anlaşılabilir. Çocuk çevresini tanıdıkça, beden gücü ve zihinsel yetenekleri geliştikçe korkuları azalır. Bebek için gürültüler, alışılmamış bir nesne, yabancı bir yüz korkutucu olabilir. Bebek acıkma, susama, altının ıslanması gibi kendi içinden gelen nedenlerle de korku tepkisi gösterebilir. Yabancılardan korkma ve asıl bakımı sağlayan kişiden ayrılma korkusu, çocuklarda aşağı yukarı dokuz aylıkken ortaya çıkar. Doğal olarak, gerçek yaş ve korkunun ölçüsü çocuktan çocuğa biraz farklılık gösterir. Ancak, tüm çocuklar bu korkuları yaşar ve benzer dönemlerde böyle korkuları gösterirler. Çocuklar büyüdükçe, diğer doğal korkular da görülür. Hayvanlardan, sudan, karanlıktan, hayalet gibi doğaüstü varlıklardan korkma çocukların yürüme çağından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Çocuğun gelişmesi sırasında hayvanlar, ateş, yabancılar gibi dış nedenlerden korkması doğaldır, onu birçok tehlikeden korur ve sürekli değildir. Fobiler ise çoğunlukla çocuğun bilinci dışında oluşan, içinden gelen fakat bildiği, düşüncesinden kendini kurtaramadığı şiddetli daha sürekli korkulardır. Tüm çocukların yaşamlarının belirli aşamalarında bazı korku ve fobileri olabilir. Örneğin küçük çocuklar yabancılardan korkmaya başlamalarıyla birlikte annelerinden ayrılma korkusu geliştirirler. Bir süre sonra da çocukların çoğu karanlıktan korkmaya başlar. Küçük çocukların pek çoğu odalarında canavar olduğunu düşler. Ergenlik yıllarında ise sıkılganlık, utangaçlık görülebilir. Bu durum, büyümenin olağan bir parçasıdır. Ancak bazen korku ve endişe çocuk için sorun oluşturmaya başlayan bir noktaya erişebilir. Bu aşırı korkular genellikle geçici ve anlıktır ama bazen öyle sıkıntı vericidir ki anne babalar çaresiz hissedebilmektedirler. Diğer yandan bazı çocuklar yaşıtlarından çok daha fazla korku ve endişe yaşayabilmektedirler. İki-üç yaş çocukları yüksek seslerden, elektrik süpürgesinden, gök gürültüsünden korkabilirler. Üç-dört yaşlarında bunlara karanlık, dilenci, hırsız, polis v.b. korkular eklenir. Bu yaşlarda anne babadan ayrılmak da korku yaratır, çocuğun panik olmasına neden olabilir. Dört yaşından sonra çocukların korkularında azalma ve somutlaşma görülür. Çocuk köpekten, düşüp yaralanmaktan korkabilir. Altı yaşında çocuğun korkularında artma görülür. Hayalet, cadı, yangın, hırsız v.b. Karyolanın altında biri var diyerek odalarında yatmak istemeyebilirler. İzledikleri filmlerin çok etkisinde kalırlar. Bu yaşlardan sonra genellikle korkularda azalma görülür. Çocuklar deneyimlerinin ve düşünme yeteneklerinin sınırlı olması nedeniyle, duyduklarını ve gördüklerini gerçekçi olarak değerlendiremezler. Gördükleri ve duydukları şeyleri abartarak, çarpıtarak korkulu sonuçlar çıkarırlar. Bazen anne babalar ya da akrabalar, bakıcılar korkutmayı disiplin aracı olarak kullanırlar. Bunun sonucunda çeşitli korkular gelişir. Örneğin yemeğini yemeyen çocuğa iğneci geliyor, öcü geliyor gibi şeyler söylerler. Bir diğer korkuyu öğrenme yolu da model almadır. Anne, böcekten köpekten korkuyorsa bunu gözlemleyen çocuğun da bunlardan korkması olasıdır. Anne babanın çocuğu aşırı koruyucu bir tutumda yetiştirmesi de çocuğun korkular geliştirmesinin nedeni olabilir. Çocuğa sen yapamazsın, sen düşersin şeklinde yaklaşırlar, onlar adına her şeyi yaparlar. Bu çocuklar anne babaları onlara güvenmedikleri için kendilerine güvenmezler ve korkarlar. Zaman zaman annelerin beni üzersen hastalanıp ölürüm, annesiz kalırsın gibi yaklaşımları da çocukta suçluluk ve korkuya neden olabilir. Aile ve çocuğun elinde olmayan çok çeşitli nedenler korkuya neden olabilir. Bunlar çocuğun yaşantıları ile ilgili korkulardır. Kaza geçirmek, evin soyulması, yangın gibi. Evin dışında da tanık oldukları bazen televizyonda izledikleri kavgalar, yaralanmalar, kazalar, ölümlerde çocukları tedirgin edebilir. Sık sık hastaneye yatan, ameliyat geçiren çocuklarda da korkuların görülmesi doğaldır. Anne babalar çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler: Çocuğunuzu korktuğu şeyleri anlatması için teşvik edin. Resimden yararlanabilirsiniz. Korkularını çizmesine sonra da anlatmasına yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun duygularını kabul ettikten ve paylaşmasına olanak verdikten sonra en önemli adım onu anladığınızı belirtmektir. Ona duygularını geri yansıtabilirsiniz "sen karanlıktan korkuyorsun" gibi. Ona güven vermelisiniz, "ben ve baban hep senin yanında olacağız ve sana destek vereceğiz" gibi. Çocuğunuzla korkularıyla baş edebilmesinin en iyi yolunun onlardan kaçmamak ve mücadele etmek olduğunu konuşabilirsiniz. Korktuğu şey hakkında çocuğunuzu bilgilendirebilirsiniz. Çocuğunuzun korkmasının doğal olduğunu ve geçeceğini ona anlatabilirsiniz. Bunun için kendinizden veya başkalarından örnek verebilirsiniz. "Bu korkuyu hisseden yalnızca sen değilsin, bir sürü çocuk senin yaşında korkar, zamanla geçer." "Ben de senin yaşındayken karanlıktan korkuyordum, sonra biraz daha büyüdüm ve korkum geçti." gibi.  

Devamı

OKULUMUZ PATLAK SUYU ONARILDI.

Okulumuuzn suyu belediye ekiplerince onarıldı.Bıolu belediyemize candan teşekkür ederiz

Devamı

Zümre toplantı günleri belirlendi

PANDEMİ SÜRECİNDE 23 OCAKTAN SONRA BAŞLAYAN 31/12/2020 TARİHİNE KADAR VE HER HAFTA SÜRECEK OLAN OKULUMUZ ZÜMRELERİ TOPLANMA GÜNLERİ BELİRLENMİŞTİR5 SINIFLAR ÖZEL EĞİTİM SINIFLARI PAZARTESİ4 SINIFLAR VE İNGİLİZCE BRANŞI SALI,3 SINIFLAR VE KAYNAŞTIRMA SINIFI ZÜMRELERİ ÇARŞAMBA2.SINIFLAR PERŞEMBE1 SINIFLAR CUMA GÜNÜ OKULUMUZDA ZÜMRE TOPLANTILARINI MD YRD BAŞKANLIĞINDA YAPACAKLARDIRÖNEMLE DUYURULURFuat BAYRAMOĞLUMüdür

Devamı

Zümre toplantı günleri belirlendi

PANDEMİ SÜRECİNDE 23 OCAKTAN SONRA BAŞLAYAN 31/12/2020 TARİHİNE KADAR VE HER HAFTA SÜRECEK OLAN OKULUMUZ ZÜMRELERİ TOPLANMA GÜNLERİ BELİRLENMİŞTİR5 SINIFLAR ÖZEL EĞİTİM SINIFLARI PAZARTESİ4 SINIFLAR VE İNGİLİZCE BRANŞI SALI,3 SINIFLAR VE KAYNAŞTIRMA SINIFI ZÜMRELERİ ÇARŞAMBA2.SINIFLAR PERŞEMBE1 SINIFLAR CUMA GÜNÜ OKULUMUZDA ZÜMRE TOPLANTILARINI MD YRD BAŞKANLIĞINDA YAPACAKLARDIRÖNEMLE DUYURULURFuat BAYRAMOĞLUMüdür

Devamı

Şehit düşen P.U.Çavuş Abdurrahman Topuksuz'a Allah'tan rahmet,kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum

Hakkari Çukurca'da hain teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen P.U.Çavuş Abdurrahman Topuksuz'a Allah'tan rahmet,kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Aziz milletimizin başı sağolsun. #şehitlerölmezvatanbölünmez

Devamı

DUYURU KİTAPLARI ALABİLİRSİNİZ

Sayın Veliler ve Öğretmenlerimiz..Sene sonuna kadar online eğitim yapacağımız için, sınıflarda kalan ders araç gereçlerinizi19 kasım günü 4 ler ( saat 10-11 arası) ve 3 (saat 11-12 arası) sınıflar,20 kasım Günü 2 ler ( saat 10-11 arası)  ve 1 (saat 11-12 arası) ler alacaklar. Sosyal mesafeye dikkat edeceğizMaske, sosyal mesafe =Tedbir kurallaırna uyalım Fuat Bayramoğlu  Okul Müdürü

Devamı

ÖĞRENCİLERİMİZE ARA TATİL MASALI: TEMBEL KIZ

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; kuzular berber, kurtlar tellal iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir karı koca varmış. Bu karı kocanın bir kızı olmuş. Kız, el bebek gül bebek büyütülmüş ama hiç iş öğrenmemiş. Bunun için adına "Tembel Kız" denmiş. Bu kız o kadar tembelmiş ki, yerinden kalkmaya üşeniyormuş. Anası babası ona bir gelberi yaptırmış. Kız da oturduğu yerden işini gelberi ile yapıyormuş. Kızın evlilik çağı gelmiş. Anası babası kızı bir avcıyla evlendirmiş. Avcı ava gitmiş, bir ördek vurmuş. Eve gelmiş, ördeği temizlemiş, ateşe koymuş. Tekrar ava gitmek üzere hazırlanmış, karısına, "Ateşe ördeği koydum yanmasın bak." demiş. Tembel Kız, "Olur." demiş ama yerinden bile kalkmamış. Aradan uzunca bir zaman geçmiş. Dilenci eve gelmiş Tembel Kız'a "Hanımcığım Allah rızası için bir dilim ekmek" demiş. Tembel kız da "Yan tarafta mutfakta geç de al" cevabını vermiş. Dilenci mutfağa girmiş. Bakmış ocakta ördek kaynıyor, almış ördeği, torbasına koymuş. Tencerenin içine de ayaklarındaki pis çarıkları atmış. Gelmiş Tembel Kız'ın yanına. "Bak hanımcığım, ekmek aldım Allah razı olsun. Şimdi sana bir türkü söyleyeyim de ben gideyim." demiş ve türküyü söylemiş. Senin gaga benim torba içindeBenim çarık senin çorba içindeSen yat kaba yatak yorgan içindeBen yiyecem gagayı orman içinde Dilenci türküyü böyle söylemiş, çekip gitmiş. Aradan bir zaman geçmiş, kızın avcı kocası gelmiş. Karısına "Ördek pişti mi? demiş. Karısı olup biteni anlatmış. Bak bana bir türkü söyledi. Sana deyiverem demiş. Türküyü söylemiş. O zaman avcı kocası durumu anlamış, karısına kızıp azarlamış. Ondan sonra tembel kız tembelliği bırakmış. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.

Devamı

OKULUMUZA TEMİZLİK MALZEMELERİ VE DEZENFEKTANLAR GELDİ

Okulumuza dezenfektanlar geldi.Sene sonuna kadar yeterlidir. Bilginize Okul Kurum Adı  Öğrenic Sayısı   Sıvı El Sabunu   Çamaşır Suyu   Yüzey Temizleyici   Z Katlı Peçete Temizlik Bezi                       Atatürk İlkokulu 266   110 3x30+4x5 30 lt'lik 3 tane 5 lt'lik 4 tane 170 5x30+4x5 30 lt'lik 5 tane 5 lt'lik 4 tane 130 4x30+2x5 30 lt'lik 4 tane 5 lt'lik2 tane 66                  Milli Eğitim Müdürlüğü Temel Eğitim Bölümünce temin e dilen, temizlik malzemeler Cuma günü bı malzemeleri okulumuza getirdik.

Devamı

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA OKULUMUZ TEPEDEN TIRNAĞA TEMİZLENİP, DEZENFEKTE EDİLECEKTİR

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA OKULUMUZ TEPEDEN TIRNAĞA TEMİZLENİP, DEZENFEKTE EDİLECEKTİR

Devamı

TATİLDE OKULDA AÇIĞIZ

Taitilde okulumuz oyun alanlarından ve parktan yararlanabilirsinizDuyurulur

Devamı

ARA TATİLDE YAPILACAKLARI ÖĞRETMENLERİMİZ SOSYAL MEDYA GRUPLARINDA BİLDİRDİLER

ARA TATİLDE YAPILACAKLARI ÖĞRETMENLERİMİZ SOSYAL MEDYA GRUPLARINDA BİLDİRDİLER

Devamı

E OKUL BİLGİLERİ 13 KASIMA KADAR GİRİLMESİ GEREKİYOR

E- OKUL ÜZERİNDE ŞUBE SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİLERİ GİRİLMESİ GEREKİYOR.Eksikliklerin tamamlanması için gereğini rica ederizOkul Yönetimi

Devamı

ÇARDAK İHTİYACIMIZI BELEDİYEDEN TALEP ETTİK

Okulumuz bahçelerinde öğrencilerimizin kullanımına sunmak üzere 4 adet üstü kapalı oturma bankına (çardak) ihtiyacımız bulunmaktadır. 4 adet üstü kapalı oturma bankı (çardak) ihtiyacımızın Bolu Belediyemizden temininini istiyoruz ve bu kıonuada gerekli yazışmaları yaptık.Velilerimişze önemle duyurulur

Devamı

Kitap yardım kampanyası

sayın Velilerimiz,Gaziantep İli Şehitkamil İlçesi Mahmudiye İmam Hatip Ortaokulu Müdürlüğünün okul kütüphanesini zenginleştirmek ve öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla ülke genelinde "Kitap Toplama Kampanyası" başlatılması ile ilgili Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ilgi yazısı ve ekleri ilişikte  gönderilmiştir.Varsa kitaplarınız Müdüürlüğümüze ulaştırmanızı bekleriz

Devamı